16 Ağustos 2010

İşte benim keşkelerim...

• Üniversiteyi sırf Tayfun Talipoğlu Ankara’da diye, Ankara’da okumak istedim. İki tane tercih yazdım, ilki Ankara Üniversitesi, ikincisi Gazi Üniversitesi. İlk tercihim tuttu. Gittim, 5 yıl Ankara’da kaldım. Talipoğlu’nun o sıra program yaptığı NTV’nin önünden yüzlerce defa geçtim, üzerinde ‘Bam Teli’ yazan arabayı binlerce defa gördüm. Ne yaptım peki? Yaklaşamadım. Sadece bir gün arabası Tunalı Hilmi’de bir pizzacının önündeyken üzerinde ‘Sana ölüyorum, bitiyorum (!) ile birlikte telefon numaramın yazdığı notu bıraktım. Sonuç mu? Aramadı!!!
• Üniversitedeyken bir yaz Hürriyet’te staj yaptım. Yapmak denirse. O ara aklım sevgilimdeydi, beni hayatından çıkardıktan sonra ‘Yeniden birlikte olalım, her şey çok farklı olacak’ mesajları gönderiyordu. Ondan beklemediğim bu performans beni etkilemişti. Yeniden başlamıştık. Öncesinde, odasında birebir konuştuğum Bekir Coşkun’un ‘kendini daha çok geliştir’ sözlerini unutmuştum. Stajımın bir ayı saçma sapan işler yaparak, hayallere dalarak geçti. Bekir Coşkun ile aynı binadaydım ama odasına bir kere bile giremedim.
• Lisedeyim, liselerarası tiyatro şenliği var. O zaman tiyatronun Sanat Yönetmeni Müfit Kayacan’dı (şimdi de öyle). Fikret Otyam’ın bahsi geçti, onunla tanışmak için numarasını aldım. Gazipaşa’da yaşıyordu o zaman. Numara yıllarca defterimde kaldı, ve ben hiç aramadım…
• Üniversiteden sonra; İstanbul’da K Dergi ile görüştüm, bir iki güne geri döndüler. Dışarıdan yaz, paranı verelim dediler. Ben ne yaptım, düşündüm düşündüm, K dergi bana iş teklif etti diye böbürlendim ama yazmadım. Tembel miyim evet, ya pısırık???
• Ben edebiyatla uğraşmalıyım, yazıp çizmeliyim hayallerimi dedim. Oturdum bir web sitesi adı aldım. Web sitesini yapacak olan adamla oturdum konuştum, olmadı üstüne adama aşık oldum, sevgilim oldu. Adam gitti, ben kaldım, web sitesi ne oldu? Bekliyor, kimi mi? Yeni bir aşkı herhalde…
• Bir gün web sitesinde bir ‘İlk Roman’ yarışmasının duyurusunu gördüm, kendimi gaza getirdim. O yetmedi etrafımdakileri de gaza getirdim. Mayıs’a kadar ben alasını yazarım dedim. Nasıl başlamalıyım acaba diye uzun süre düşündüm, ilk cümlem üzerine kafa yordum. Sonra ne oldu? Unuttum…


Sanırım hayatım boyunca yaptığım en iyi şey, orta okuldan beri yapmak istediğim şeyi yapmak, ‘Gazetecilik’ okumak oldu. İlla Ankara’da Ankara Üniversitesi’nde okuyacağım dedim, okudum. Sonra ne mi oldu. Ben tembel bir kadın oldum çıktım… Pısırık mıyım tembel mi, bilemedim…

6 yorum:

Godsyndrome dedi ki...

Okurken saçını başını yolasım geldi valla.Not:talipoğlu konusunu da hiç yakıştıramadım hiç hiiiiç :D

dersaadet dedi ki...

Sabah sabah çok iyi moral oldu Godsyndrome:)) Güne iyi başladım valla:)) Ayrıca Talipoğlu'ndan ne alıp veremediğin var anlamadım, hem benim de boyum kısa:)

Godsyndrome dedi ki...

kıskanç bi insanım sanırım :D

dersaadet dedi ki...

:) Hadi bakalım öyle olsun. Ama senin mizacına ters kıskanç olmak:)

salim efendi dedi ki...

yeterince cesur değilsin, sadece..

dersaadet dedi ki...

Öteki Çocuk, bu acı gerçek suratıma 'şaplak' gibi çarptı:) Acımasız olmayı dener misin:)