22 Haziran 2010

Sade (ce) vatandaş

Bazen çıldıracak gibi oluyorum. Gazeteyi öyle garip kişiler arıyor ki. Öyle ki, telefonla konuşurken elimi sesimin gittiği o incecik deliklerden sokup, kabloları takip ederek arayan şahsa ulaşıp, boğazına yapışmak istiyorum. Hele bir de tonla işiniz varsa ve size ‘gazetecilik nasıl yapılır’ın dersini veriyorsa telefondaki kişi vah ki vah….

Az önce telefon çaldı mesela. Yanlış numarayı çevirmiş hemşerim. Bilmem kimle görüşecektim dedi, hem de benim gazetenin adını söyleyerek telefonu açmama aldırmadan. Burası ‘Gazete’ dedim. ‘Aaa, öyle mi? Pardon’ diyip kapattı. Aradan birkaç saniye geçti yeniden aradı. ‘Ya ben bir şey söyleyecektim. Dün televizyonda izledim. Mayın patlamış yine askerlerimiz şehit olmuş. Bu mayınları kim yapıyor, nereye yapıyor, kime satıyor bir araştırın’ dedi. İşim başımdan aşkındı inanın, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri biliyordur(!)’ dedim. Susmadı, ‘Biz de bilelim, düşmanımızı tanıyalım’ dedi. Tanısan ne olacak sanki, hem her şey kabak gibi ortadayken ya da senin zaten düşmanların varken. Şimdi ben sana bunu desem ki ‘B’ örgütü yapıyor, sen kesin bana ‘Yok efendim bunlar ‘ örgütünün işi’ diye. Yemezler, benim ne sana yeni düşmanlar yaratacak gücüm var ne de her şeyin paranoyakça ilerlediği şu günlerde kendime inanacak yeni değerler aranmakta. O yüzden, telefondaki adama ‘Teşekkür ediyorum, notumu aldım’ dedim ve kapattım. Büyük ihtimalle telefonu kapattıktan sonra benim ne kadar ahmak birisi olduğumu düşünmüştür! Peh, çok umurumda sanki. Geçenlerde de bilmem ne böceği için yapılan mücadele ile ilgili haber vardı gazetenin en arka sayfasında. Görmüş bir okur, aramış. Haberi görmemiştim, söyleyince çevirdim. Baktım, herhalde zirai mücadele ile ilgili bana örnekler verecek derken ‘Böceklerin de Tanrı’nın bir armağanı olduğunu’ söyledi, öldürülmemesi gerektiğini falan. Yine bozmadım arayanı, herhalde ziraat mühendisi falan diye düşündüm. Merak ettim sordum, yok yok değilmiş. Sade bir vatandaşmış…

20 Haziran 2010

-miş zaman

O günün şartlarında,
Yani henüz 18'imde iken,
Hiç mantıklı gelmemişti oysa
Bekar erkeğin evindeki kadın terlikleri.
Annemin demişti, inanmıştım...
Oysa şimdi,
Evli bir erkeğin evindeki
Kadın terliklerini rahatlıkla giyinip
Yatağına girebiliyorum...