13 Kasım 2008

Ötekiyim ben, öteki…





Ötekiyim ben, bana dostunmuşum gibi bakma! Olmadığımı her fırsatta yineliyorsun çünkü. Hani o gülümsemesine bile tahammül edemediğin kişiler var ya, işte ben onlardanım. Hani ölmesi senin için kurtuluş olanlar, işte onlardan…

Ceddimi araştırsan belki karşına sana anlattıklarımdan başka birisi çıkar, ben de senin ceddini araştırsam, kuşkusuz korkacağın gerçeklerle karşı karşıya bırakırım seni. Bana öyle bakma, acıma bana. Ben senin öteki bildiklerindenim. Sakın sen farklısın deme bana, çünkü değilim…

Karşıma geçip "Aborjinler haindir!" demiştin bana anımsadın mı, yüzüne acı acı bakıp “Ben bir Aborjinim” demiştim sana. “Yok canım sen Kasrılyan değil miydin?” demiştin biraz utanarak. “Hayır” demiştim bu sefer yüzüme zafer kazanmış birisinin maskesini takarak. Dönüp sırtını “Aman neyse!” demiştin, “Sen farklısın”. Hayır değilim işte, ben o hain bildiğin Aborjinlerdenim. Nasıl farklı olabilirim ki senin genellemen içinde?

Bir gün de sohbet arasında “Sakın Gulumyas’lara güvenme!” demiştin ve hikayeni anlatmıştın konuşmama fırsat vermeden. Yüzüne bakıp gülümsemiştim sen bitirince. Haklısın diyeceğimi sanmıştın oysa, “Ben Gulumyas’ım…” diyince doğrulmuştun. Yüzündeki şaşkınlığı unutamam. Ben bir Gulumyas’ım aynı zamanda, bilmeden nasıl güvenmiştin bana…

Kadın olduğumu zaten görüyorsun, zaman zaman sana hak vereceğimi sanarak yineliyorsun kadınların sana göre erkeklerle olan farklarını, kadınların neyi neden yapamayacakalrını. Oysa ben erkeğim de aynı zamanda, senin düşüncelerini tartabilenim. Etrafıma iki pencereden de bakabilenim, hem kadın hem erkek gözüyle. Bana “Nasıl olur ya?” diye sorma, yelpazeni geniş tutup anla sana bakanları ve dünyayı…

Ötekiyim ben çünkü, senin “hiç” saydığınım. Yanıma her yaklaştığında, “sakın” diye başladığın her cümlenin sonunda, cümlenin bitişindeki kişiyim ben. Bir de insanım, insanları oldukları gibi görebilen. İnsanları önce kimlikleriyle değil, isimleri ile sevebilenim… Ötekiyim ben, senin hep yok saydığınım. Ama gurur duyuyorum kendimle...

2 yorum:

semmy dedi ki...

gerçekten inanıp sevseydin beni,
böyle sabahları beklermiydim hiç?
çoktan yanımda olurdun çoktan...

ancak acıkırsan yersin, uykusuzsan uyursun, yorgunsan dinlenirsin dimi? sen ise yazmaya birikmişsin ve yazıyorsun da...
kalemine sağlık kadim dostum....çok beğendim...

Adsız dedi ki...

ilk aşkının ılık nefesinda dahi koşmak içinden geldi mi?

geldi ki eteğindekileri döküyorsun. ellerine sağlık.
faruk