08 Aralık 2010

Bir telefon, sebepsiz bir gülümseme ve son...

Bir önceki buluşmadan tutulan notlar zihinde karıştırılarak , “Hımm, bunu sorabilirim” denir ve telefon açılır. Telefona yanıt verilmeyince hemen surat asılır. Surat asmanın hemen akabinde telefonun ekranında ismi görülünce büyük bir sırıtma surata yerleşir ve telefon ağız 3 metre açıkken “Efendim…” şeklinde yanıtlanır. Arama sebebi belli iken birden sebep unutulur ve telefonda bir süre gevezelik edilir. Konu hatırlanınca heyecandan bu sefer konuşma daha da saçma bir yol alır. Zihinden geçen “Yahu ne diyorsun sen” sözleri ve kızarık yüz ifadesinin yanında ağza yerleşen gülümseme ile konuşmayı sonlandırmak için bahaneler bulunur. Telefon nihayetinde kapatılır ve asıl kadın asıl erkeğe artık AŞIKTIR!

6 yorum:

Hamit SEÇİL dedi ki...

Görüntü: Karanlığa düşer.
Ses: fonda karadeniz müziği (ben sevdiğimi dünyalara bildirdim. yerel sanatçı bulunacak)
Görüntü: Klip asıl kahramanların geçmişinden yakın plan görüntüler
Görüntü: Karanlığa düşer
Ses: Kısılır
Görüntü: Konyaaltı sahili denize misket oynar gibi taş atan ası kadın. Diğer eli (sol) alnında
ses: doğal ses fonda

perde kapanır

dersaadet dedi ki...

Dıt dıt dıt dıt...
Ses: Alo, alo?!?

Profösör dedi ki...

Gerçekten sanal ortamda reel yazılar yazmasında büyük yetenek sahibesisin sen. Yazılarınızı yeni ferkettim. Kapınızı fırsat buldukça çalacağım . Bizim sizden birçok öğreneceğimiz duygular ve düşünceler var. Dostluk kuraran gerçek aşkı bulur.. Gerçek dostluk, doğruluklar, iyilikler, güzellikler manzumesidir. Bu değerler sizin yazılarınızda mayasını oluşturduğuna göre, bu şifrenin sırrına erenler bilki, yüreğinin ta ortasındadırlar.

Yüreğinize sağlık senin..

dersaadet dedi ki...

Profösör, teşekkür ederim. Ben 'acılarımla' beslenirim:)

ayci dedi ki...

birde yüz yüze görüsüldügünü düsünürsek...

aman tanrım!

dersaadet dedi ki...

Ayci, karşısında şapşal şapşal sırıtıyorum, aynı yani:))