12 Aralık 2008

Hadi canlan artık!

Bayramları hiç kutsal bir günmüş gibi göremedim. Çocukluğumdan beri böyleyim aslında. Kutsallığı yeni alınacak elbise ve ayakkabılardan ibaretti. Evet o bahsedilen heyecanı yaşadım, yaşamadım değil ama bayram olunca da içim hiçbir zaman ayrı bir huzur dolmadı.

Bu bayram da öyle geçti nitekim. Bacağıma geçirdiğim eşofmanım ve rengini çok sevdiğim kırmızı kazağımla geçirdim bayramın evde kalan kısmı. Dışarıda ise durum çok farklı değildi. Sokaklar alabildiğine boştu, Antalya trafiğinin de İstanbul ile yarışmaya başladığını düşünürsek sokaklardaki boşluk çok sevindiriciydi. Yazın sıcağında arabanın içinde tıkış tıkış yaşadığım günlerden sonra istediğim yere hızla ulaşmak beni mutlu etti kısacası.

Bayramın ikinci günü partilerin bayramlaşmaları vardı, onları takip ettim. Aslında parti derken kalmış olan üçünden bahsediyorum, alanda yarışan üç partiden CHP, MHP ve AKP. CHP ve MHP ajandamdaydı, ikiye bölünemeyeceğim için AKP’yi takip edemedim çünkü MHP ile aynı saatteydi bayramlaşmaları.

Törenlerde partilerin il başkanları ile parti yöneticileri konuşma yaptılar. CHP’den genel Başkan Deniz Baykal ve görmeye alışık olduğumuz Antalya milletvekilleri vardı MHP’den de Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay ve yine Antalya milletvekilleri. Oldukça kalabalıktı iki partinin de bayramlaşma törenleri. Yaklaşan yerel seçimlere istinaden dileklerini, arzularını ve olması muhtemel şeyleri paylaştılar partilileri ile.

Aday adaylarının da gövde gösterileri de görülmeye değerdi doğrusu. CHP’de bunu yoğun olarak yaşadım, Büyükşehir için inanılmaz bir yarış söz konusu. Özellikle İl Başkanı Ömer Melli’nin ‘Çıtayı yükseltmek’ adına istifa dilekçesi ile Ankara’ya gidip sonra da Büyükşehir’den aday değilim demesi, diğer adaylar arasındaki yarışı bir hayli hızlandırmışa benziyordu. İçlerinde en sakini aslında Akdeniz Üniversitesi’nin eski rektörü Mustafa Akaydın’dı. Baykal konuşma yaparken eşi ile solunda duruyor ve nispet edercesine ben zaten adayım diyordu. Eşi ile bu tür programlara katılması ise oldukça hoşuma gitti.

MHP’de adaylar açıklandı, aslında çoğunu daha önceden biliyorduk. Partililere de söyledim şakayla karışık ‘bizi kandırdınız’ diye. Çünkü şu yerel seçimlerin iyice kızışmasını bekliyorduk biz muhabirler, bayramlaşmalarda adaylar açıklanacak denmişti ama ses soluk yoktu kimsede. CHP’den de Baykal istememiş açıklanmasını, Melli’yi aradım o da doğruladı. İlçeler uygun gördükleri vakitte kendileri açıklayacakmış isimleri. İki bayram geçti, ikisinden sonra da hız kazanacak siyaset dendi ama nerde. Bekliyoruz bakalım. Zaten AKP’den hiç ümit yok. Ne il başkanı konuşuyor ne de diğerleri. Canları istediğinde konuşuyorlar aslında…

Böyle geçti bayram işte, diğer günlerden pek bir farkı yoktu trafik dışında. Evdeydim, tv izledim, kitabımı okudum, yemek yedim ha bir de elimin altında milyonlarca çikolatam vardı, bana kimse harçlık vermedi, bayramlığım zaten yoktu, kimsenin de elini öpmedim. Zaten işbaşı yaptık Perşembe günü, o gün bugün çalışıyoruz. Antalya siyasetinin canlanmasını bekliyoruz dört gözle, avını bekleyen avcı gibi pusudayız hepimiz. Yok yok şikayet etmiyorum, işimi çok seviyorum. Sokakları seviyorum, sokakları dolduran insanları bir de…

Hiç yorum yok: