25 Ağustos 2013

Sokak Kızı Gamze ve Speedy Gonzales Aylin







Bilmediğim şeyleri, bilen birisinden öğrenme konusunda hiç çekingen olmadım. Bu konuda ‘kendini beğenmiş’ birisi de değilim.  İşte bu yüzden nam-i diğer Speedy Gonzales Aylin ‘Yarın Ankara’da çekimim var, istersen gel’ dediğinde koşa koşa gittim...

İlk defa birisi ile tanışıyorsam, yeni bir işe gitmişsem ve hatta ilk defa birisinin evine fotoğraf çekmeye gideceksem karnımda kelebekler uçuşur. Garip bir ağrı peyda olur bedenimde. Ayaklarım geri geri gider. Bahaneler uydururum, varılması zorunlu yere gitmememek için... Ama bu sefer öyle olmadı. Aylin ‘gel’ dediğinde ‘geleceğim’ dedim ve sanki yıllardır görüştüğüm birisininin yanına gider gibi gittim. Oysa biz birbirimizi hiç görmemiştik, seslerimizi duymamıştık. Ama daha ilk andan ‘sanki seninle yıllardır tanışıyormuş gibiyim’ sözcükleri döküldü ağzımdan. İnternetin alameti mi bilmem ama blogundaki kelimelerine, fotoğraflarına o kadar aşınaydım ki, garipsemedim onu... Ve sanırım o da beni...

Bilenler bilir, bilmeyenler için de kısaca özet geçeyim. Gazeteciliği bıraktıktan sonra (ben bırakıyorum diyince de bırakılmıyormuş ayrıca bu meslek) doğum fotoğrafçısı olayım dedim! Son zamanlarda da akraba, eş dostun düğün fotoğraflarına el attım. Ne kadar çok fotoğrafa bakarsam bakayım, ne kadar çok fotoğraf arkası kareleri izlersem izleyeyim bir türlü bu konuda kendimi konumlandıramıyordum. İşte bu noktada sosyal paylaşım sitelerinin birisinde çektiği fotoğrafın altına bıraktığım ‘yamağın olmak istiyorum’ notu, hayatın cilvesi, şans, ne bileyim işte adı her neyse o, Aylin ile beni Ankara’da buluşturdu...


Bir başkasına yardımcı olmak kavramımın artık yok olduğu günümüze, tüm içtenliği ile hem sorularımı yanıtladı hem de kuzenimin düğün çekimi için bana tüyolar verdi Aylin. Ve ben bir kere daha anladım ki bu iş öyle ‘langur lungur, bodoslama’ yapılmıyormuş. Her şeyin bir matematiği olduğu gibi fotoğraf çekmenin de bir aritmetiği varmış. Ya kendimi veremediğimden bu işe, ya konumlandıramadığımdan hala, ya da ne yapmak istediğim konusunda henüz net olmadığımdan bu buluşma bana çok şey kattı. İşin matematiğinin yanı sıra, insanlarla iletişimi, ışığı, kompozisyonu ve o güzel karelerin sırrını öğrendim. Başlarda ‘acaba işine engel olur muyum’ korkusu yaşasam da Aylin içtenliği ile bu korkumu önledi. Ve ben elimde bir kamera olmadığı için çok kızdım kendime. Zira Aylin’in yaptığı 2 saatlik muhteşem çekimi, sonradan bir daha bir daha izlemek isterdim. Ama aklımda, bir İstanbul ya da Ankara çekiminde elimde kamera ile peşinde dolaşacağım...

Bu buluşmadan önce İstanbul’da yapacağım kuzenimin düğün çekimi için oldukça endişeliydim açıkcası. Ama şimdi içim inanılmaz rahat. Çünkü ben (unutmam inşallah) bulunduğum mekana gelin ve damadı nasıl konumlandıracağımı öğrendim... 

Ve sanırım ben Aylin’i burnu havada birisi olmadığı için de sevdim.


Not: Damadın yüzü herhangi bir sorun olmasın diye silinmiştir:)

Not 2: Aylin'e bu adı ( Speedy Gonzales) koymamın sebebi, işini çok hızlı ve temiz yapmasındandır:)

2 yorum:

Syhn dedi ki...

kıskanmadım!!!!!!!!

dersaadet dedi ki...

:)))) Seninle buluşmama da az kaldı. Tabi beni ekmezsen:))