17 Ocak 2012

Bugün 'Daha ne istiyorsunuz?' deme günü değildir...



Bugün 19 Ocak 2007’de İstanbul’da işlenen cinayetin duruşması sona erdi.

Bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada tutuklu olarak yargılanan Yasin Hayal’i ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Erhan Tuncel’in ise tahliyesine karar verdi. Tuncel, Hrant Dink davasından değil ama Mc Donald’s’ın bombalanması eylemiyle ilgili 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Bugün mahkeme çıkışı Hrant Dink’in avukatı Fethiye Çetin, ‘Bu kadarını beklemiyorduk!’ diye tepki gösterdi.

Bugün Hrant Dink’in katili Yasin Hayal’in babası mahkeme çıkışı ‘Sarkozy savcı, Sarkisyan hakim olsaydı bu kadar ceza vermezlerdi’ diyerek birilerinin ‘faşist’ cümlelerini tekrarladı.

Bugün, birisi Yasin Hayal’e verilen ceza sonrası eleştiride bulunan Hrant Dink ve ailesine “Daha ne istiyorsunuz?” diye sordu.

Bugün benim canım bir kere daha yandı. Öfkem taştı. Kabıma sığamaz oldum…

Affınıza sığınıyorum, 2007 yılından beri tekrarladığım cümleleri bir kere daha yinelemek istiyorum…



2007’de ben de oradaydım.

Soğuğa rağmen yüzbinlerce insanla birlikte ‘Hepimiz Hrant Dink’iz’ diye bağırdım. Hepimizin bir gün sokak ortasında, ‘ötekilere’ yaşam hakkı tanımayan birileri tarafından öldürüleceğimiz gerçeğini gözeterek haykırdım. O gün orada, hiçbir suçu yokken, medyanın da hain saldırısı ile ölüme yavaş yavaş ama sezdirilerek götürülen Hrant Dink’in yanında olduğum için haykırdım. O gün orada hiç tanımadığım, elini sıkamadığım, boynuna sarılamadığım, yüzünü göremediğim, gözyaşlarına dokunamadığım adamın yok oluşuna ağladım, haykırdım, öfkelendim….

Sonra ne oldu?

Birileri ‘Mehmetçikler teröristler tarafından öldürüldüğü zaman niye çıkıp niye bağırmıyorsunuz’ denilerek orada bulunan güruh ötekileştirildi. Hatta, yok abartmıyorum, vatan haini ilan edildi. Oysa orada o gün ‘bile bile’, milletin gözüne sokula sokula Hrant Dink öldürüldü. Hrant Dink’in öldürülmesini de medya ‘mehmetçik’ ile bağdaştırıp unutturmak istedi, o medya Hrant’ın arkadaşlarını Türkiye’ye ‘vatan haini’ belletti …

Oysa oraya gelenler ‘Hrant Dink’ terörüne olduğu kadar, 80’lerden sonra Türkiye’de başlayan teröre de lanet yağdıran insanlardı. O gün oraya gelenler Türkiye’nin dış basındaki yüz akıydı, Türkiye’yi dışarıya karşı aklayan, Hrant Dink ailesine herkes adına özür dileyen insanlardı. O gün oraya gelen insanlar ‘Hrant’ gibi insanların öldürülmesine ağlayan insanlardı. O gün oraya gelenler aslında yaşam hakkına vurgu yapan insanlardı...



Bugün…

Bugün verilen cezayla ilgili ‘daha ne istiyorsunuz’ deme günü değil. Bugün, birileri tarafından yönlendirilerek, birileri tarafından doldurularak öldürülebilecek insanlara karşı, hepimiz bir gün birileri için ‘öteki’ olabiliriz gerçeğini gözeterek birlik olmak günü. Bugün belki geç ama Hrant Dink’in ailesine ‘özür dileme’ günü. Bugün Hrant Dink’in ‘Kendi kimliğini ötekinin varlığına göre konumlandırmak hastalıktır. Kimliğini yaşatman için sana bir düşman gerekiyorsa, senin kimliğin hastalıklıdır’ sözünü utanarak okuma günü. Bugün başka ‘Hrant Dink’ler öldürülmesin diye yalanla, şiddetle, faşizmle, ötekileştirmeyle mücadele etme günü…

* Birileri tarafından bu yazım farklı algılanacak. Birileri tarafından ‘vatan haini’ diye adlandırılacağım. Umurumda değil. Ama bu kişilerden tek bir şey istiyorum. Canım acıyor. Ne olur okuyun. Ne olur Hrant Dink’in yazılarını okuyun. ‘Yalancı Medya’nın sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Medyaya gözü kapalı inanmayın. Tek bir yayın organına bağlı kalarak gündemi takip etmeyin. Araştırın, gözlemleyin, izleyin, tartın, biçin ve karar verin. Eminim sonrasında ‘bu adamı neden öldürdüler?’ diye soracaksınız ve işin iç yüzünü anlayacaksınız.

Hiç yorum yok: