25 Eylül 2011

İşte ben böyle bir hal içindeyim...




Bir süredir okuma yetimi kaybetmiş gibiydim. Elime en az beş kitap alıp, daha beşinci sayfalarına gelmeden bıraktım. O süreye kadar ne okudun diye sorun, ona da yanıt veremem. O kadar karmakarışığım.

Geçenlerde beni en çok ne rahatlatıyor diye bakınırken, arkadaşımın benim için TÜYAP’ta imzalatarak gönderdiği Ahmet Ümit’in ‘Beyoğlu Rapsodisi’ kitabını elime aldım. İyi de ettim hani. Tarzına hayran olduğu bir yazar Ahmet Ümit. Bir roman yazmaya hevesli olan ben, kitabındaki ayrıntıların olayla bütünleşmesine, her bir sayfayı çevirirken bıraktığı heyecana, anlatımına, kahramanların diyaloglarına bayılıyorum. Okurken bende yaşanmışlık hissi veren bir yazar kendisi.

Neyse efendim, konu bu değil. Konu benim açgözlülüğüm.

Ara sıra böyle ‘okuyamama’ anlarım olduğu için kendime hep ertelediğim kitaplardan alırım. Aslında her kitabın okunmak için bir zaman ihtiyacı olduğunu düşünenlerdenim. Ama böyle zamanlarımda genelde kendimi ‘ertelenmiş- alınmamış kitaplar’ listemi kurcalarken bulurum. Geçenlerde bir blogda okuduğum ‘Tutunamayanlar’ romanından bir alıntı sonrası hemen sanal kitapçıma giriş yaptım. Bir süre önce Seyhan tarafından ‘olumsuz’ eleştirilen 'Koku', aşçılığını bilmiyorum ama yazı dili muhteşem olan Zeren’in önerdiği ‘Yanılsamalar Kitabı’nı ve Ankara döneminden beri ‘okunacaklar ve alınacaklar’ listesinde bekletilen ve işte bu blogda görerek anımsadığım ‘Tutunamayanlar’ adlı kitapları listeme ekledim. Dün nasılsa bir güç beni durdurdu. Bu sabah işe gelir gelmez siparişimi verdim. Az önce aldığım mail de beni havalara uçurdu. Paketim hazırlanmış, yola çıkmıştı bile. İlk defa bu kadar hızlı kitap satın aldım İdefixe’ten.

Şimdilik kendimi Beyoğlu Rapsodisi sonrası bu üç kitabı okumaya adadım.İlkin hangisinden başlayacağımı bilmiyorum. Ama enfes bir polisiye romanın ardından biraz durulmam gerektiğine inanıyorum…

2 yorum:

Syhn dedi ki...

bence sen koku yu seveceksin. gerçekten bak.

ama ben nasıl bir tembellik içindeyim. çok iyi anlıyorum sei. vakit olmuyor okumaya.
çalışmayıp evde saatlerce kitap okumak iki günde bi kitap bitirmek tabii ki çok kolay.

bu cesur tavrın için seni tebrik ederim. çünkü benim baş ucumda bi yığılma sepetimde taşma var. speti almıyorum ama doldurmaya devam ediyorumm :) baş ucumdakilerse bazı günler ellenmiyor bile :(

dersaadet dedi ki...

Seyhan okuma eylemi beni dinlendiriyor. Seviyorum, sen de seviyorsun. belki de bu yüzden diğerlerinden farklıyız...

Bu arada Koku'ya başladım. İlk kitabım o oldu. Ahmet Ümit süper bir yazar, dün onunla ilgili bloguma yazı girmeye çalıştım ama işler üst üste binince yazı yarım kaldı. Onu da kısa zamanda ekleyeceğim:)