12 Kasım 2010

Ben ne yaptım ne yaptım...

Bugünlerde boşladım burayı farkındayım….
Ama,
Mazeretlerim var…
Öncelikle hastayım,
Boğazım kupkuru, başım ağırıyor, bayram öncesi işler yoğun ve ben bu gelgitli havada sürekli terleyip sürekli üşüyorum…

Hiçbir yere ve hiç kimseye yetişemiyorum. Hep plansızım hep unutkan. Herkesi küstürüyorum…

Orta okuldan beri yanımda olan arkadaşım evlendi Danimarka’ya gitti. Bir bebişi oldu ki dünya tatlısı. Antalya’ya geldi, bir kere görüşebildim. Bebeğini görmeye bile gidemedim bir daha. Danimarka’ya dönmüş ve muhtemelen benimle küs. Onun gönlünü şimdi nasıl alacağım???

‘Gülçin papucu yarım,çık dışarıya oynayalım’ diyerek çağırırdık birbirimizi onunla. Canım benim, çocukluk arkadaşım o da evleniyor. Bugün konuştum, çok heyecanlıydı. Düğünleri sevmem, hain planlar yapardım gitmemek için. Önce bu düğün için de ‘gitmesem olmaz mı?’ diye düşündüm, sonra ‘sevincine ortak olmam lazım’ dedim. Tam her şey ayarlanıyor iken, yıllık izin iptal oldu. Büromuzda bir arkadaşımızın bebişi oldu, dolayısı ile ben bir sonraki aya kaldım. Bir günlük izin alınır mı bilmem ama şansımı denemekten yanayım. Offff, ben ne bahtsızım… Düğünleri sevmeyen ve gerçekten ‘kaçmak’ üzerine planlanan ben o gün onun yanında olmalıyım…

Planlar planlar planlar. Şimdi birisi Samsun’dan diğeri de Ankara’dan iki arkadaşım ‘buraya gel’ diye ısrar içindeler. Eminim onlar buraya gelseler bir bilemedin iki gün görüşebilirim. Ben gitsem bilmem kaç parçaya bölüneceğim. Sorun ne aslında biliyor musunuz, hem ben hiçbir yere yetişemiyorum hem de 11 günlük iznimi nasıl kullanacağım konusunda fikir sahibi değilim. Bu 11 günlük tatilin değerlendirilmesi konusunu birkaç arkadaşıma danışmış olsam da aklımda hala mantıklı bir plan oluşmuş değil. Hem dinlenmek hem de birçok yere gitmek isteği içindeyim…

Tüm bunların dışında canım arkadaşım Semra namıdeğer Semmy, yeniden bloğuna yazı yazmaya başladı. Bir süre önce bloğuna ilk mesaj atan kişi olduğum için zaten bayıldığım bir çizimini kandığım Gizem’den karpostalımı aldım. Çok sevdim, ona da bir kere daha buradan teşekkür ederim. Daldığım gittigidiyor çılgınlığında hala serüvenlere devam etmekteyim. Baktım antikadan anlamıyorum, bu işi birz askıya alayım da kendime ciciler bakayım dedim. Bir iki elbise –düğün için- aldıktan sonra vazgeçilmezim gümüş takılara yöneldim. Site üzerinden mesajlaşarak pazarlık bile yaptım. Ve ben bu işi hakikaten çok sevdim. Hoş yanlışlıkla 1 TL’ye aldığım tek ve küçük gümüş küpeyi kargosu ile birlikte 7 TL’ye almış olmak hoşuma gitmedi ama olsun. Bunu da kar ettiklerime saydım.

Bu arada İstanbul'dan canım Muratcım hafta sonu gidemediğim Tüyap Kitap Fuarı'ndan beri aradı. Ahmet Ümit'e kitap imzalattı. Ve benim ilk imzalı kitabım da o oldu. Yanına bir de Ece Temelkuran'ın Muz Sesleri'ni almış. (Çok severim Ece Temelkuran'ı, bu ilk romanını pek beğenmediğini söyledi ama hediye edip kendime almadığım için okuyamadığım bu kitabı da merakla bekliyorum). Hala kargomun gelmesini bekliyorum ama sıpacım göndermemekte ısrarlı. Belki de buraya gelir bilmiyorum ama ben onla ya da onsuz kitaplarımı artık istiyorummmmmm....

Bloğa aslında yazacak çok şey yaşandı şu süre içinde. Ama söyledim ya, plansızlıktan hiçbir şeye yetişemedim, hiçbir şey yazamadım. Birkaç haftanın kısa özetini yaptım ya, rahatladım. Ha içlerinde unuttuklarım da yok değil, onları da artık anılarımda yazarım…

6 yorum:

Syhn dedi ki...

nedir byetişememe durumu ya.. sabahtan beri yapmadığım iş güç kalmadı ve şuanda saatima bakıyorumda izlemem gereken diziyi de kaçımış bulunmaktayım. neyseki tekrarı var ama hayatın yok işte. bu yüzden bir şeyleri yetiştirelim biriblerini kırmayalım derdindeyiz. günler 36 saat haftalar 10 gün olsa ve ben sadece 4 saatlik uykuyla zıpkın gibi olaiblsem istiyorum.

bu arada hazır istemeye başlamışken :)senin 11 günlük iznin 33 gün olsun istiyorum ;)
bu iyiliğimi de unutma :)

dersaadet dedi ki...

Üç rakamını sevmem Seyahn ama senin bu çarpma işi pek bir hoşuma gitti:)))

Profösör dedi ki...

Doğarken ağelamışım, bari ölürken gülümseyeyim...

dersaadet dedi ki...

Hala, ısrarla nefes alıyorum:)

Profösör dedi ki...

Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

dersaadet dedi ki...

Teşekkürler, sana da:)