27 Temmuz 2011
Sen 'feminem' değil misin? Nasıl evlenirsin?
Telefondaki ses bana ‘Sen feminem değil misin? Nasıl evlenirsin” diye soruyor. Aklımda ‘feminem değil, feminist’ sözcüğü dolaşırken “Neden olmasın?” diye sorusuna soruyla yanıt veriyorum…
Durun durun ben size iyisi mi en başından anlatayım…
Son birkaç gündür normal değil her şey. Belki ‘normal değil’ ağır bir sözcük oldu, biz buna ‘her zaman ki gibi değil’ desek daha doğru olur sanırım. Bugün de ‘her zamanki gibi olmayan’ günlerden birisine uyandım ben. İçimde anlamlandıramadığım bir heyecan. Ellimi nereye koyacağımı bilmiyorum, zaman zaman nefes alış verişlerin beni zora sokuyor, hatta öyle anlar oluyor ki nefes alamıyorum. Suyla takviye ediyorum kendimi. Heyecanlıyım anlayacağınız.
Cumartesi günü erkek arkadaşımın annesi ile tanışacağım bir hastane odasında. Tasarlanmış planlanmış bir durum değil. Benim orada olmam lazım, onun da annesinin. İkimiz de aynı yerde bulunmak durumundayız. Bir bebek dünyaya gelecek. Ben gidip korkak ellerimle ona dokunmaya çalışacağım, elime alamayacağım. Annesi de orada bebeğin annesine destek için bulunacak. Bebeğin annesi benim de arkadaşım olunca, buluşmak kaçınılmaz bir hal alacak anlayacağınız.
Şimdi bunda ne var demeyin, başıma ilk defa geliyor. İlk defa böyle bir işe soyunuyorum. Aniden, birdenbire oldu her şey. Durun ben bir nefes alayım…. Rahatlayayım…
Evet nerede kalmıştık, Cumartesi günü yaşanacak olan bu buluşmayla ilgili tek sıkıntı yaratan benim. Erkek arkadaşım oldukça rahat. Ne var bunda diye söylenirken pis pis sırıtıyor bile. Gelenek görenek tanımayan ben, kendimi göstermeye gidiyormuşum gibi hissediyorum. Hal böyle olunca da kasım kasım kasılıyorum. O gün orada ter batağına batacağımı, kekeleyerek konuşacağımı hayal edip kahroluyorum. Hastaneye gitmeme planları yaparken bir taraftan da ‘nereye kadar kaçacaksın’ diye soruyorum… Ayaklarım beni Cumartesi günkü buluşmaya götürebilecek mi inanın bilmiyorum….
O günü hayal bile etmek istemiyorum….
İşin bu kısmının yanında bir de arkadaşlar, dostlar faktörü var. Yıllardır “Ben asla evlenmem, evlilik de neyin nesi” diye dolaşan ben, şimdi onunla bir ömür geçirmek istiyorken bunu arkadaşlarıma anlatamıyorum. “Sen mi, saçmalama. Kim? Adı ne? Yaşı kaç? Nereli?” sorularına maruz bırakılıyorum. (Bu sabah İstanbul ve Samsun’dan böyle telefonlar aldım) Bir dostum arayıp benim “feminem” olduğumu söylüyor. Oysa ben heteroseksüelim, ha bir de feminist. Aklım karışıyor. Etrafım kalabalık, yanıt veremiyor, sorusunu soruyla karşılıyorum. Kendimi anlatamıyorum.
İçlerinden birisi kalkıp detayları almak için annemi aramaya yelteniyor. Annemin detay bilmediğini söyleyip telefona yelteniyorum. Arkadaşımın telefonu meşgul sinyali veriyor. kalbim sıkışıyor, terliyorum. Hemen akabinde telefonum çalıyor. Sırıtarak “ayrıntı için aradım” diyor. Kızıyorum sevimli şeye. Kapatıyoruz. Sonra İstanbul’dan arkadaşımın eşi arıyor, nikah şahidin olmak istiyorum demek için. Gülmekten yerlere yatıyor. Hissediyorum, duyuyorum…
Evlenebileceğime inanamıyorlar, ‘düğün ne zaman, ne zaman oynayacağız’ diyorlar. Düğün olmayacağını söylüyorum. Oynamaya bahane arayan arkadaşlarım, hüsrana uğruyor. Kendimi anlatamıyorum. Aklıma Cumartesi günü geliyor. Elim ayağım birbirine dolaşıyor. Düşünüyorum…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
ay sen feminem miydin :))
gideceksin tabii cumartesi. bebek görmeye gidiyorsun kendini göstermeye değil.
kekeledin mi pişkinliğe var rahat ol yani :)
biliyorum biliyorum demesi kolay.
sonra arayan arkadaşlara nikahın imamınıda kıyarım hükümetini de, de :)
takılma yanisi :)
ben meşgulum ya, okumuyorum sanma bi de :D
Bu habere pek sevindim ben :) Etraftakilerin ne söylediğini bırak yaşamana bank bu güzel anları..Ben de çok ahkam kesmiştim zamanında ama şimdi evlendim üstelik bebek bekliyorum :) İyi ki de evlenmişim..Neyse güzel haberlerini bekliyorum..
Seyhan, Bir günüm diğerine uymuyor. Bir heyecanlıyım bir soğukkanlı. İkisinin arasını bulamıyorum. Hadi bakalım:)
Not: Beni okumaya devam et anacım:)
Kiraz Limanı, etraftaki sözleri duymamak elde değil. keşke duymasam, daha az stres olurdum. Bakalım nasıl olacak...
Ben, ayni böyle senin durumunda olan, hatta her evlenenle dalga gecen,hic isim olmaz evlenmek bana göre degil diye nutuklar atan, simdilerde ise bir yili askin bir süredir evli olan birisini daha taniyorum:))
Gerci o hala evli gibi degil ama...
Merak etme sen ilgini bebege ver gerisi gelir. Kekelemege falan lüzüm yok. Rahat ol...
Yazmasi cok kolay geldi:))
Söylemesi kolay tabi değil mi:))) Denerim, bir gün kaldı:))
Harika, annemle kanka olmuşsun :)
Ben artık susayım. :):)
Bana senin kirli çamaşırlarını anlattı:)) Sen gitme kal bence. Sevdim seni:))
Yorum Gönder