Gittiğim her yerde seni de görebilmeyi umuyordum hep. Ama bugün, o cenaze törenine gelirken, saçma belki ama, seni orada görmek istedim. Şansım yaver gitti ve sen oradaydın.
Önce inanamadım, belki bir yanılsama dedim. Çünkü günlerden Cumartesi idi ve senin orada olman çok anlamsızdı. Ama oradaydın işte. Heyecanlandım, elim ayağım birbirine dolaştı. Önce bir arkadaşımı telefonla arayıp bir şeyler saçmaladım. Sonra gözlerine bakmamak için bir sigara yakıp kendimi oyaladım. Biliyor musun, gözlerini hissediyordum. Onlardan fazla kaçamadım. Caminin bahçesine girince, biliyorum pek romantik bir mekan değil, gözlerimle etrafı taradım. O kadar heyecanlıydım ki yanına gelemedim. Seni gördüm, yönünü bana döndün, ben ise bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Sonra sen aynı şeyi yaptın. Yoksa her şeyin farkında mısın?
Bir ara kayboldun, seni görünce yine rahatladım. Yanına gelip masum bir selam vermeye bile cesaretim yoktu, yüreğim ağzımda atıyordu. En son cenazeyi taşırken gördüm seni gülümsedim, sen de bana. Biliyor musun, farkında olduğunu biliyorum… Ama sana gelirken bir türlü cesaretimi toplayamıyorum…
Tüm gün içimdeki sırrı seninle paylaşamamış olmanın sıkıntısını yaşadım. Yanına gelip iki kelime konuşmadığım için hayıflandım. Belki geçici, belki uzun soluklu ve heyecan verici, bilmiyorum. Sadece seninle nefeslerimiz birbirine karışsın istiyorum…
Şimdilik, ama sadece şimdilik bekliyorum…
2 yorum:
ne güzel cümledir o "nefesim nefesine karışsın" istiyorum.
İstiyorum da ne oluyor zeyzey:)))
Yorum Gönder