İşin kaba tarafını düşünmeyi bırakınca insan, şöyle bir sırtını dayayıp koltuğuna ya da başını gömüp yastığına ayrıntılar üzerine kafa yoruyor. Uzun uzun didikliyor her konuşmayı, nokta konulmamış her cümlenin ardını getirmeye çalışıyor. Keşkeleri tüketiyor, kurumaya yüz tutmuş göz pınarlarından son damlalarını akıta akıta, içindeki zehri çıkarır gibi, didikliyor hayatının onunla geçen son dakikalarını… Şimdi ben de öyle yapıyorum ama artık uzun cümleler kuramıyorum. Tek diyeceğim, neden bilmiyorum ama seni çok özledim…
2 yorum:
Sizi uzun zaman sonra görmek güzel oldu burada. Biz de sizi özledik ama:)
Halet-i ruhiyemi yansıtıyorum işte yazamayarak. Döndüm ama muhteşem olamadı dönüşüm:)
Yorum Gönder