Öncelikle bloğumun bu yeni yüzü için herkesten özür diliyorum. Uzun zamandır elim gitmiyor. Bir hata sonucu ‘google’ bulunan fotoğrafları ‘bilmeden’ sildiğim için blogdaki bütün fotoğraflar da yok oldu. Eski fotoğrafları bulamayacağım ve süreç oldukça uzayacağı için şimdilik hiçbir şey yapamıyorum. Ama aklımda yeni bir web sayfası açmak var. Onu yapabilirsem burası da kapanacak haliyle....
Özrümü diledikten sonra beni bloğumdan uzaklaştıran instagram, facebook ve twitterdan sıyrılarak buraya yazı girmeme sebep olan Çağan Irmak’ın son filmi ‘Tamam mıyız?’ hakkında sizinle birşeyler paylaşmak istiyorum...
Aslında filmi anlatmadan duygularımı nasıl ifade edeceğim hakkında bir fikrim yok. Ama mümkün mertebe Çağan Irmak’ın da instagram hesabında söylediği gibi ‘Katilin uşak olduğunu’ söylemeden dün gece izlediğim filmle ilgili birkaç anektod paylaşacağım....
Eğer sıkı bir Çağan Irmak izleyicisi iseniz, filmlerinin ve yönetmeni olduğu dizilerin insanın bam teline dokunduğunu biliyorsunuzdur zaten. ‘Tamam mıyız?’ da öyle bir film işte. Bizden birisi olduğunu her fırsatta gösteren Çağan Irmak’ın neden bu kadar başarılı olduğunun altında da bence samimiyeti yatıyor.
Film baştan sona kadar sizi şaşırtıyor. Ezberlerinizi bozuyor. Film ilerledikçe, parçaları birleştiriyor ve ‘neden’ lerinize cevap buluyorsunuz. Homofobik olanları bile ‘yumuşatacak’ bir film izliyorsunuz... İzlediğim her film beni başka bir dünyaya götürüyor mesela. ‘Tamam mıyız?’ da da o ‘gerçekliğin’ içinde yaşıyorsunuz filmi. Beyaz perdeden çıkıp yanınızda bitiveriyor karakterler...
Oyuncular ve görsel başarı hakkında da söyleyecek söz bulamıyorum. Bazılarınız bu sözlerimi abartılı bulabilirler belki ama oyuncular o kadar ‘gerçekçi’ ki, duygular o kadar bizden ki, görüntüler o kadar tanıdık ki, ‘İşte ben’ diyorsunuz. Filmden çıkınca da ‘iyi bir işe tanık olmanın mutluluğunu’ yüzünüze yerleştiriyorsunuz...
‘Tamam mıyız?’da ona sunulan hayata ve ezberlere kafa tutan Temmuz ile hayata kafa tutmaktan vazgeçen ve annesine bağımlı yaşayan İhsan’ın hikayesi var. Hatta daha da fazlası var. Güzel müzikler, muhteşem görseller, çıldırtan oyuncular ve sıpa bir köpüş var.
İzleyin daha ne diyeyim...